Karaciğerde en sık görülen tümörler metastazlardır. Metastaz başka bir organ veya dokuya ait kanserin karaciğere sıçramasına verilen tıbbi isimdir. Karaciğere vücudun hemen her yerindeki kanserler sıçrayabilir. Karaciğer metastazlarında, karaciğer içinde farklı boyutlarda kitleler olarak ortaya çıkar. Metastazlar tek ya da birçok sayıda ve değişik büyüklüklerde olabilirler. Özellikler kolorektal (kalın barsak) kanserler karaciğere metastaz yapma eğilimindedirler. Bu kanser türünün metastazları karaciğer rezeksiyonlarından en belirgin fayda gören gruptur ve karaciğerdeki metastazların tam olarak çıkarılmasından sonra kemoterapi ile birlikte hastalıktan kurtulma şansı bulabilirler.
Karaciğer kanseri karaciğerin kendi dokusundan çıkan kötü huylu tümörlerdir. Bunların içinde en sık görüleni hepatoselüler karsinomdur (HCC) ve olguların büyük bir çoğunluğunu oluşturur. Tüm kanserler arasında beşinci sıklıkta görülür ve kanser ölümlerinde önemli bir yere sahiptir.
Geriye kalan olgular ise çoğunlukla safra yollarından köken alan intrahepatik (karaciğer içi) kolanjiyokarsinom adı verilen tümörlerdir.
Karaciğer kanserinin nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, %90 hastada kronik karaciğer hastalığına bağlı gelişir. Hepatit B ve hepatit C virüsü, alkole bağlı karaciğer sirozu, NASH (non-alkolik steato-hepatit, karaciğer yağlanmasına bağlı kronik karaciğer hastalığı), karaciğer adenomu, yiyeceklerde bulunan kanserojen maddeler (aflatoksin vb), bazı ilaçlar ve hemakromatozis gibi metabolik hastalıkların risk faktörünü arttırdığı bilinmektedir.
Karaciğer kanseri olan birçok hastada şikâyet olmamakla birlikte, karında şişlik, karnın sağ bölümünde ağrı, deride sararma gibi şikayetlerde hekime başvurulmalıdır.
Karaciğer kanseri çeşitli radyolojik yöntemlerle (ultrasonografi, MR görüntüleme, bilgisayarlı tomografi) karaciğerde yer kaplayan bir tümör olarak ortaya çıkar.
Tümör belirteci denilen tümör markerlar (AFP; alfa-fetoprotein HCC için ve CA19-9 kolanjiyokarsinom için) tümörün biyolojisi hakkında değerli bilgiler verir.
Karaciğer kanserinde hastaların en çok yarar gördükleri tedavi cerrahi tedavidir. Burada tümörü (veya tümörleri) içine alacak şekilde karaciğerin bir bölümünün rezeksiyonu veya karaciğer nakli tedavi seçenekleridir.
Cerrahinin uygun olmadığı tümörlerde veya ameliyatı kaldıramayacağı düşünülen hastalarda kemoterapi, radyoterapi, girişimsel radyoloji ile transarteryel kemoembolizasyon (TAKE) veya radyofrekans ablasyon (RFA) ve nükleer tıp tedavileri (TARE) uygulanabilir.
KARACİĞERİN İYİ HUYLU TÜMÖRLERİ
Karaciğerde kanserlerin yanında iyi huylu tümörler de yer alabilmektedir. Karaciğerin en sık görülen iyi huylu tümörleri hemanjiyom, adenom ve fokal nodüler hiperplazidir.
Hemanjiyomlar karaciğerin en sık görülen iyi huylu tümörleridir. Kanserleşme riskleri yoktur, yırtılarak (ruptüre olma) kanama riskleri de düşüktür. Bu nedenle hastalar genellikle seri görüntüleme tetkikleriyle izlenirler. Ancak bu tümörler bazen hastayı ciddi şekilde rahatsız eden karın ağrısına yol açabilirler veya karaciğer içinde tehlike oluşturacak kadar büyürler; bu hastalarda cerrahi tedavi düşünülmelidir.
Adenomlar ise kanserleşme riski olan ve yırtılarak kanama riski taşıyan tümörlerdir. Hastaların çoğunda tümörü içine alacak şekilde karaciğerin bir bölümünün çıkarılması (karaciğer rezeksiyonları) gerekli olmaktadır.
Fokal nodüler hiperplazi'nin (FNH) kanserleşme riski yoktur. Ancak karın ağrısı şikayetleri olan veya ameliyat öncesinde tanısı kanserden ayrılamayan tümörler çıkarılmalıdır.